Mustafa Balcı

YÜKSEK MENFAATLER KURULTAYI ÜYESİMİSİNİZ

Kiralık Katil İle Kiralık Siyasetçi Arasında Fark Yoktur.

GELECEĞİMİZ İMZAYA AÇILDI. ULUSUMUZ TEHLİKE ALTINDA

Listeler insanların kafasını karıştırıyor! Herkes Eğilim yoklamasında nasıl liste olduğunu merak ediyor, iki büyük liste olduğunu, ilçe ve belediye listesi olduğunu zikrediyor, Hayal dünyasından siyasetin projeleri sonuçlara göre değerlendiriliyor… Büyük zaferler kazandık! Hedefimiz, örgütün kararları ve kararlılığı doğrultusunda başkan adayının belirlenmesini sağlamaktır. Umut ediyoruz ki örgütümüz ve Genel Merkez eğilim yoklamasındaki başarılı sonucu dikkate alacaktır. Diye açıklama yaptılar. Enteresan! ++++ Hem siyaset, birazda elimiz kalem tuttuğundan biraz gözlem yapalım dedik, Bir yandan çalıştık, diğer yandan çizildiklerimizi, destekleri ve ulaşabildiğimiz listeleri belgelemek istedik. Her Kimse hakkı rahmetine kavuşurken arınmadan gitmemelidir! ++++ Bakınız ve inceleyiniz tek liste başarısı var mı? Tek liste dedikleri zaten beşli koalisyon, lakin beşli koalisyona nasıl anahtar listeler ile destek verilmiş. İnceleyiniz ve değerlendirme...

CHP Sarıyer Eğilim yoklamasında ilginç sonuçlara imza atıldı. % 50 nin altında katılım olması, Üç bin kullanılan oyun, Bin oyu ilçe koalisyonu için verilmiş olması bütün hesapları altüst etti. İlçe Başkanı Mehmet Deniz , Belediye Başkan Aday Adaylarından Erol Aydın, Dr.Cengiz Alp, Ali İhsan Özdemir, Resul Can koalisyonu seçimlerde 1000 oy alarak liste ağırlığını oluşturdular. 1/3 Demokrasi’nin sonucu bu olsa gerek! En yüksek oy olarak değerlendirmeye aldığımızda en yüksek değerde toplamı beş guruba paylaştırdığımızda 230 oy ortalaması çıkıyor çok büyük kayıp olmuş, Eğilim yoklamasını “ilçe kongresi” olarak düşünürseniz çok büyük kayıp olarak kabul ediliyor. Kazanan Meclis Üyesi adayları “tek liste değil, küçük anahtar listelerde de yer aldılar”. Beş ortaklı koalisyonun bu sonucu alması Belediye Başkanlığı atamasında hiçbir etkinin olmadığının göstergesidir. ++++ Gençler ve kadınlar siyasette etkili olarak yerlerini aldılar. Eğilim yoklamasının örgüt ya...

Yaşam şartlarını zorluyor gönlüm. Bir o yandan bir bu yandan. Dalgalar sahile vuruyor ve ben limanın kenarında ıslanıyorum. Kocaman bir yırtık ama eskimiş. Lakin tuzlu suda yıkanmış temiz bir denizci yagmurluğun da kendimi karayel içerinde sert dalgalarda boğuşurken görüyorum. Ben de biliyorum bu hava pek balık yapmaz. oysa biz yemlenmiş pareketalar da uzun kum sahiline kuzeye doğru salmaya başladık ucu yemli oltalarımızı, ucu ucuna 250 iğne doldurmuştuk. Yemli sepetlerimizde. dalgalar çarpıyor motorumuzun güvertesinde bizler yalpalıyoruz, gözümüz kuzeyden başkasını görmüyor. Çalışıyoruz bıkmadan uzanmadan. Sahilde, limanın bir kenarında bizim cafe de yaşamın en derinliklerinde biz bizeyken hafta sonu amansız bir günde. Ne bilebilirdik ki bizim balıkları yem olarak kullandığımız günde, çay faslının son bulacağını, Sosyete değilken yeşil çay kültürüne alıştırılmıştık bir özgün günümüzde. Sağlıklı dediler. Gülmeden merakımızla içtik. Şekersiz..içimizi eriten en mutlu günlerimizde....