Kayıtlar

Ocak 4, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

SİYAH MARTI

Resim
Her insan beyazı gördüğünde bir başka anlamlar ve ifadeler bulur, kimisi bir sevgili temiz aşk gelir aklına, Rahatlık, Huzur, Masumiyet, Dürüstlük, Dostluk, Barış, Beyaz güvercinler, Her aşk şiirinde veya sevgiliye aşk mektuplarında bir kenara iliştirdiğimiz bir güvercin mutlaka vardır, Güvercin nedense hep beyaz dır.! Oysa beyaz güvercin oldukça azdır! Ben her beyaz gördüğümde farklı anlamlar ifade eden düşüncelere dalmam. Çok enteresandır. Her beyaz gördüğümde aklımın hemen uçunda Rahmetli babaannemim (Havva Balcı) Beyaz başörtüsü gelir, gündelik olarak kullandığı ve saçını hiçbir zaman görmediğim babaannem. Beyazın yalnızca onda hak edilmiş olarak durması farklı bir yaşam felsefesini de hatırlatır bana. Beyaz'a lâyık olmak. Beyaz'ı giymek insanlara zor gelir, Kirlenmeden taşınması oldukça zordur, Zor bir giysidir, sadece bir kere kullana bilme şansı vardır. Çünkü beyaz ikinci defa kullanıldığında grileşir, üçüncü kullanımında ise artık siyah tır. ...

YAZIK SARIYER'E

"İnsan kesin şeylerle yola başlarsa varacağı yer kuşku olacaktır. Ama kuşkuyla işe başlamaya yetinirse o zaman kesinliklere ulaşacaktır." F.Bacon. Bir Sarıyer hastalığıdır. Söz vermek, hemen iddaalı konuşuruz, söylediklerimizle yaptıklarımız birbirini tutmaz, bir iş yapmaya çalışırız işin özünden çok havası ile ilgileniriz, hele ki yapılan iş çivi çakmak kadar önemliyse bunu dağlara taşlara söyleyerek havalarımızdan geçilmez. Sonrada yapamayız. Sarıyerliyiz ya! Sarıyer Yusuf Ziya Öniş stadı için ne hikmetse verilen tarihler hiçte bir birini tutmadı. Neden acaba. Daha kapanış aşamasında yönetimin bir teklifi vardır maç oynanırken tek taraflı trübünlerin yapılması ve sezon sonunda da stadın çimlenmesi. Bu konuşma her ne kadar artık geçmişte kalmış olsa da, kayıplar düşünüldüğünde her türlü konuşulanlarda hatıralarda canlanıyor. İnsan ister istemez doğrunun ve konuşulmayanların yazılmasına karar verdiğinde kimsenin kırılmamasına çalışıyoruz. ...

Gülen Adam'ın GÖZYAŞLARI

Gülmek, insanlara yeni bir güne başlangıcında cesaret ve mutluluk verir, sabah kalktığında aynaya bakarak yüzünüze tebessüm kondurduğunuzda fiziksel olarak pozitif enerjiyle dolarsınız. Bütün gününüzün böyle geçmesi için bir başlangıçtır. Gün içerisinde bu enerjiyi etrafa yayar ve gelen tüm negatif enerjiyi pozitife dönüştürmede her zaman fayda sağlamıştır. Ağlamak ise her zaman düşündürücüdür! İnsanların ihtiyaç duydukları ilgi kendilerinden uzun süre esirgendiğinde, gülme davranışı giderek kayboluyor, ağlama davranışı kalıyor. Yardıma muhtaç bebek için ağlama, önemli bir iletişim aracı, Anne bebeğinin ses tonunu içgüdüsel olarak tanıyor ve süt üretimindeki artışla tepki veriyor, Terk edilmişlik duygusundan kaynaklanan ağlamanın, doğuştan gelen bir hayatta kalma stratejisi olduğu düşünülüyor, Tensel temas yaşamayan bebek, Unutulduğunu ya da terk edildiğini sanıyor, Kulaklarını tırmalayan bir ağıtla ebeveyninin ya da çevresinin dikkatini çekmeye çalışıyor. Konu...