Kayıtlar

Eylül 26, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

SONDAN BİR ÖNCEKİ ZAMANDAYIZ!

Resim
Siyaset Kontrol Merkezinde “SKM” umutlar tükenmek üzere, Şok üstüne şok yaşanmakta, Yerel politikanın ötesinde. Ulusal siyaseti konuşmak dahi yormaya başladı insanları. Yaz yorgunluğumu desem. Yoksa sonbaharın rehaveti insanların üstüne çöküyor, Bir yorgunluk söz konusu ise mesele yok. O zaman çaresi elbette bulunur. Lakin problem, Ulusal siyasette, Akıllara durgunluk veren gelişmelerin üzerimizde bıraktığı etkiyi, Bir nebze atmaya çalışıyorsak eğer, O zaman bu durgunluk için çare beklemek değil, Proje üretmek, Eylemsel ve örgütsel çalışmalarda bulunmak olmalıdır. Şok yaşıyoruz. Geçmişin vermiş olduğu dinamiklikle, Yürütülen iç siyasetteki gelişmeler nezdinde bugün sanki kullanıldığımızı düşünür pozisyona geldik. CHP’nin Ulusal çapta düzenlediği ve Cumhuriyetçi Kadınlar grubunun öncülüğünde ADD nin desteklediği ve bizlerinde içinde bulunduğu bu çalışmalarda. Maalesef. TÜRBAN konusunun en büyük şoklarından birini yaşamaktayız. İki yıldır sessiz ve derinden gelişmiş ve tamamen unutul

ANANIZI DOLMABAHÇEYE GETİRİN…

Resim
- Oluşturulması zor şartlar altında başarıla bilmiş olan sandık kurullarına HAYIR - Yerinde uyuyan CHP ilçe başkanlığına HAYIR - Emekli öğretmenler kulübü statüsündeki ADD ye HAYIR. - Siyasi yetkili atama organı olduğu halde Belediye Başkan yardımcılığı atanmamasına HAYIR. - Köpeklerin Hüseyin Çoşkun’dan sonra başı boş gezmesine HAYIR. - Balık mevsiminde Metre kare hesabı TEZĞAH yapılarak, Limana tekrar çirkin görüntüsüne HAYIR - Köylerde Köylü olmayan sandık sorumlularına HAYIR. - Sarıyer ve köylerindeki SAHTE üye kayıtlarına HAYIR. - Yusuf Tülün gibi GÜLEN ADAM resimlerine HAYIR.. - Belediyede tanıtım aylık büroşür yayınlayan BASIN BÜROSUNA ve Sorumlu olan Murat… HAYIR.. - Evet Pankartlarını kaldıramıyan Sarıyer gençliğine HAYIR - Asfalt dedikodusuna HAYIR. - Göz Boyayan iftar masalarına HAYIR - Kilyos ta bilinçsizce ölümlere HAYIR - Tamer TAŞPINAR’ a HAYIR - Kanber DOĞAN’ a HAYIR - Sessiz kalan KUZEY PLATFORMUNA HAYIR - Sarıyer Kulübündeki SAHTE Ba

Sarıyer’de YAŞ uygulamalar

Resim
Sıcaklar insanları bunaltıyor, bedensel yorgunluk zihinsel yorgunluğa dönüşüyor, İyi ve olumlu düşünceler birden olumsuza dönüşebiliyor. Sağlıklı karar alınamıyor, Kurunun yanında YAŞ ta yanıyor. Bu ayın gündemi ülkemizde Anayasa seçimi var. Elbette HAYIR diyeceğiz. Fakat YAŞ kararları terfiler, Adam ayıklamalar, gelecekte TSK ‘nın izleyeceği ve izletileceği Ulusal siyasetin ne şekilde olması gerektiğinin çalışmaları ve projeleri için Generallerin yerlerinin değişimi, atamaların engellenmesi, mahkeme kararları her ne kadar etkileyici olsa da gereken Kriz’in aşılması ile yeniden seçimlere döndük. Örgüt çalışmaları yapılmaya başlandı. Bir kriz de Sarıyer yaşanıyor. Kaset skandalları. İstifalar, Atamalar, Görev değişiklikleri, Encümen değişiklikleri. Moda ya bizlerde uyduk, Biz Sarıyerliyiz hiç ayrı kalırmıyız her yerde bizimde çorbada tuzumuz olsun isteriz. CHP olarak mutlaka seçimleri HAYIR olarak kazanmalıyız, Yani Sarıyer geneline baktığınızda zaten son seçim sonuçlarının sandı

Ben Payımı Aldım. Sıra Sende!

Resim
Doktor eczacıya reçete gönderiyor. Okuyabilene aşk olsun! Sadece bir birlerinin anlayacağı dilden yazılmış bir pusula. Hem de antetli. Çok dikkatimi çekti. Merak ettim araştırdım. Pekte bir çözüm yok! Bana enteresan geldi. Bir bilene sordum bu sefer. Bana cevap olarak, iki insanın arasına girilmeyeceğini bu yaşa geldiğine göre öğrenmiş olması lazım dedi. Hayır konu bu değil dedim. Mesele reçeteyi okuyamamakta! Derin düşüncelere daldım. Bin bir zorluk ve sıkıntıya katlanarak, sabahın köründe hastaneye gidiyorsun. Yeşil kart değil. Zaten tanıdık, Tahlillerimi gösterdim ve bir reçete yazıldı. Okumak mümkün değil. Evir, çevir, yok öyle bir şey. Anlaşılır gibi değil yani. Tek çara eczaneye, el mecbur gitmek. artık işlemlerim tamamlanmış. Tahlil sonuçları gayet okunaklı. Raporlar tamamen resmi dilde yazılmış. Lakin reçeteyi görünce adamın dudağı uçukluyor yani. Okunmuyor baba. Bildiğin gibi değil. Nöbetçi eczaneye gittim. Kalfaya sordum. Cevap vermeden ilaçları önüme koymaya başladı

KABUĞU KIRDIM! İÇİNDEN KURT ÇIKTI!

Resim
Ağacı diktim damardan, Yüzü kızarmadı şamardan! Ey hayat sen nelere kadirsin, Sorduk soruşturduk. Aldığımız cevaplar çok netti, kaleler diyarından geldik. Efeler gibi kılıçları kuşanıp, Surlara bayrağı dikene kadar yaşam mutluluktan ibaretti, Faka basarken balkanlarda, Kalenin merdivenleri nefesleri kesecek kadar dikti. Ve hayat bizlere düz yolda yürümemizi sağladı. Uçuyorduk zaman içinde arkamıza bakmadan. Kimi ne umut olarak. Bazen umut vererek, Bazen de umut elimize geçtiğinde, Var olan umudu unutarak. O Umut, Mutsuza, verirse bir gün doyasıya mutluluğu, iste o zaman, Unutan mutlular, Sarıyerlilerden utanmalıdırlar. Diyenlerden hayatı öğrendik. Umut vermeyin. Elbette umutsuz yaşanmaz. Hayalsiz yaşanmaz. Lakin verdiğiniz umut’u hüsranla sonuçlandırırsanız. Bunun bedeli çok derin olacaktır. Elinde imkanları olan, fırsat geçtiğinde bunu en iyi şekilde kullanamayıp, değerlendiremediğinde, hiçbir şekilde üstü kapalı veya açık şikayetçi olmamalıdır. Hırs ve ihtiraslarınız. Yenimah

EGE’ DE OYUN BOZULDU

Resim
AB. 12 mil sorunu. Kural tanımayan yasalar, Sakız. Midilli. Rodos: Sisam, Çılgın partiler, Alabildiğine doğal güzellikler, Yaşanan zorluklar, Uçaklar silahlarla dolu, silahlımı, Silahsız mı uçsun tartışmaları, Sorti üstüne sorti yapılıyor. Devlet politikası olarak iki devlet arasında teklifler artık silahsız uçalım. Bir yandan it dalaşı devam ediyor. Israrla mücadele etmeye çalışan bir devlet ve devletin devlet olmadığını kabul eden bir halk. Öyle bir halk ki devletini kabul etmiyor. Hayır! Bugün siyasi yazmak istemiyorum. Hele ki ulusal siyasetten mümkün olduğunca uzak durmak istiyorum. Yani sizlere GAZZE den, Komor bandıralı Türk gemisi sıfatını kaybetmiş MAVİ MARMARA gemisinden veya İnsani yardım gemisinde bulunan Amerikan Gizli Operasyonlar Direktör yardımcısı EDVARD PECK ‘in www.foxnews.com.politics/2010/06/01 o gemide ne işi var diye sorgulamayacağım. Ben bugün Ege deyim. Ne Rodos tan nede Mikanos tan bahsedeceğim, Ege nin ailesinden kısaca EGE BOZAN’ ın babasından bahsetmek

ARIZAYI GİDER (dik)MEK!

Resim
Misyon farklı bir terim. Karizma ise, ikisi bir olduğunda tamamlanan bir olgu! Misyon ve Karizma doğru kullanıldığında ancak işe yarıyor. Yani misyon nedir demek geliyor içimden. Gelecek te olmak istediği yer, Şu anki durumu, Misyon bir işletmenin temel aracıdır. Toplumdaki imajı ve dünya görüşüdür. Genel olarak bakacak olursak. Yani bir organizasyon varsa ve bu organizasyonun şekil’i ne olması gerekir. Bir misyonu tanımlamak ve tamamlamak için. 1- Organizasyonun Genel felsefisi ve iş yapma felsefesi. 2- Organizasyonun nasıl göründüğü. 3- Hizmetlerin neler olduğu ve kendisinin nasıl göründüğü, 4- Hangi amaca hizmet sunulacağı, 5- Genel olarak vermek istediği imajın neler olduğu. Şirketlerde olsun, Yerel de olsun,Vizyon sorunu, beraberinde yeni amaçlar ve hedefler getirirken, Yöneticiler için bu misyon tabiri geçerli davranış değişikliği anlamına gelir. Burada amaç çalışanların verimliliği ve yüksek karlılıktır. Yani çalışanların yüksek katkıları,katılımı ve bağlılığı, da

MAYIS’TA TEDAVİYE BAŞLIYORUZ.

Resim
Sırlarımız vardır anlatamadığımız, anılarımız vardır içimizde saklı kalan, bin bir güçlükle planını kurduğumuz, paylaşamadığımız, Hesaplarımız vardır, geçmişle ve gelecekle, sinsi olarak kurduğumuz plan projeler vardır. İnsanları içine çekmek istediğimiz ve bir toplumu ilgilendiren, ben yaptım oldu diyen projeler vardır aslında kafamızda, kendimizi düşündüğümüz, her şeyi kaybetmişken bir kenara çekilip gelecekle ilgili kendi ailesel planlarımızı yapmak varken maalesef, aracı olarak kullandığımız… Aslında kullandığınızı zannettiğiniz Sarıyer kulübü varken, içinde bulunduğunuz hasbelkader, bir daha yüzünü göremeyeceğiniz şekilde, bir takım mevki makam ve yalan hülyalarınıza kanarak bir kenardan girdiğiniz bu kulüp te, nedendir bilinmez! bir hemoroid tedavisi tespitiniz vardır ki sizin, Doktor olmadığınızın derin ve içtenlikle en yakınından samimi bir şekilde şahidiyim. Gün gelir,Birden uyanırsınız renkli rüyalardan. İnsanlar bazen, Farkında olmadan bazı insanların uyanmasını sağlar.

KAV KÜLTÜRÜ

Resim
Kav kültür’ü, medeni insanlarda olması gereken kültürdür, Sosyal, Çağdaş, Demokrat, Aydın, Liberal, Liberal faşist diye adlandırdığımız mürekkebi kurumamış insanların, parmaklarına mürekkep değdiğinde parmağını yalayacak kadar önemli insanlardır. Kültür zenginliğini ölçerken, masa muhabbetlerinde rakıdan ziyade, şarap kültürünü özellikle hatırlatırlar, Kav’ı bilmek lazım, Bir kaç üzüm çeşidini bilmeniz gerekmektedir, bağ düzenini, hangi üzüm’ün nerden çıktığını, Cabernet Sauvignon mu, Merlot’mu, sek, dömisek mi, Hangisinin balıkla veya etle yenmesi gerektiğini bilmeniz lazım. Kültür farklıdır. Buna nispeten damak tadını eklediğinizde kav kültürü tamamlanmış olur. Şayet fazla bilgiçlik taslamadan bilgi birikiminiz yoksa, garsonlardan yardım alınarak yabancı kalmamaya çalışılır. masanın ve bardağın seçim tespitinde farklı olduğunuzu gösterirsiniz. Kav sanatı. Resim sanatı gibi dir. Çok iyi resim yapmaya bilirsiniz. Çok iyi ressamda olmayabilirisiniz, hatta resim okul döneminizde unu

Efeler Kılıçlarını Kuşanmış, Geliyor Ali Paşa

Resim
Haftalardır böyle bir başlık atmayı düşledim. Nede olsa gazeteciyiz eşrafımız bizi yazar olarak tanıyor. En samimi can yoldaşlarımız yanımızda konuşmuyor. Onlar bazı zamanlarda rakının dibine vururken uzak diyarlarda. Bize ise pazartesi Kav sohbetlerinde ancak sosis patatesle idare ediyoruz sus payı olarak. En nihayetinde buldum başlık atmayı evet Şok haberlerdi bunlar. İnce eleyip sık dokudum. haber peşinde koşmadım her zamanki gibi hepsi teker teker ayağıma geldi. Lakin konu içinde kullanayım bir bilinmeyeni yayınlayayım istedim. Aslında gerçek olayı gün yüzüne çıkarmak için çok uğraşmadım. Nihayetinde benim yerimde olanlar, Evet işte haberi yakaladım diyerek tam atlayacaklar ama, Kazın ayağı hiç öyle değil. Gerçekten ŞOK haberdi başlığım! Şok haberi yazıyorum! Duyduk duymadık demeyin ey ahali.. Erol Aydın istifa etti… Etsin Ne olacak ki? Göreve devam ederken her hangi bir etkinliği varmıy dı? Zaten seçilirken aynı cephe veya yerel basın DSP den geldi diyerek lafı güzaf haberler