EGE’ DE OYUN BOZULDU
AB. 12 mil sorunu. Kural tanımayan yasalar, Sakız. Midilli. Rodos: Sisam, Çılgın partiler, Alabildiğine doğal güzellikler, Yaşanan zorluklar, Uçaklar silahlarla dolu, silahlımı, Silahsız mı uçsun tartışmaları, Sorti üstüne sorti yapılıyor. Devlet politikası olarak iki devlet arasında teklifler artık silahsız uçalım. Bir yandan it dalaşı devam ediyor. Israrla mücadele etmeye çalışan bir devlet ve devletin devlet olmadığını kabul eden bir halk. Öyle bir halk ki devletini kabul etmiyor.
Hayır! Bugün siyasi yazmak istemiyorum. Hele ki ulusal siyasetten mümkün olduğunca uzak durmak istiyorum. Yani sizlere GAZZE den, Komor bandıralı Türk gemisi sıfatını kaybetmiş MAVİ MARMARA gemisinden veya İnsani yardım gemisinde bulunan Amerikan Gizli Operasyonlar Direktör yardımcısı EDVARD PECK ‘in www.foxnews.com.politics/2010/06/01 o gemide ne işi var diye sorgulamayacağım.
Ben bugün Ege deyim. Ne Rodos tan nede Mikanos tan bahsedeceğim, Ege nin ailesinden kısaca EGE BOZAN’ ın babasından bahsetmek istiyorum.
Ege BOZAN’ı 17 yaşında kaybettik, Bir Sarıyerliyi. Sarıyer Spor Kulübü nü seven ve hayranı olan bir insanı kaybettik. Haklısınız ömrü vefa etmedi. Ben Sarıyer Kulübünün maçlarına gelen EGE den bahsetmiyeceğim, o zaman derin yaralar açarım herkesin gönül içinde, ben en iyisi Ege’nin babasından bahsedeyim.
Hatırlarsınız 2009 yılın Aralık ayında bir “OYUN BİTTİ” köşe yazım vardı. Sanırım mesajı anladınız.
Yani! Bana şans verin diyerek, Babacan insanlardan icazet, Yardım ve destek alınarak oluşturulan Yönetim Kurulu ve Başkanından, Zaman zaman yardım aldığı kulübün duayenleri ni, Koltuk sahibi olduktan sonra hiçe sayarak yerden yere vuran, Tribünden geldim diyerek Başkanken taraftar zihniyetiyle davranıp kulübün genel ilke ve felsefesine karşı duran, Görevdeyken Divanı hiçe sayıp, Sonra kendisi Divanda yönetimde görev almak için çırpınan, Mevki ve kariyer içerisinde olduğu halde yerinin kıymetini bilmeyen bir Başkandan bahsetmiyorum!
Ben Sarıyer Spor Kulübü Başkanından Bahsediyorum:
Resmi kanalların yardımları ne olacak? Bu kadar bilincsizce harcanan paralar ne olacak. Siz vermiş olduğunuz paralar karşılığında makbuz almışsınız. Bu parayı geri alacakmısınız?
“ Arkadaşlar malum 34 madde neticesinde sizlere merhaba ve hoş geldiniz demekten başka yapacak bir şeyim yok” ve laf hemen karambole getiriliyor bilinçli olarak. Evet yardım aldık. Hadi bakalım spekilasyonlar ve akabinde görevden taksimetre açılması. Yakışır mı bu!
Bir Beşiktaşlı çıkacak resmi katkıların hesabını soracak, Yani İsmail Ünal Beşiktaş’a şu kadar yardım yaptı! Buda başka bir Başkan’a zarar verir.
Sahneye bir Fenerli çıkar ve sayın Adnan Özcan dan hesap sorar. Buzdolabı ve çamaşır makinasından dolayı yönetimi ibra etmiyeceğim der.
Bir Galatasaraylı çıkar. paraları geri alacakmısınız. Verdiğiniz para karşılığında mabuz almışsınız der.
Maalesef bahçıvan değilim, Şayet olsak bile klorlu sularla bahçemizi sulamadık. Hep kuyudan su çektik. Kuyudan. Ve ne yazık ki, Genel Kurul üyeleri Sarıyer Spor Kulübü Genel kurulunda Sarıyer den bahsedilmemesine şaşırmış bir durumda, Ve mevcut oy kullanacak üyelerin Sarıyerli olmamasına şaşırmış bir durumda ibretle izlemektedir. Fenerlisi. Beşiktaşlısı ve Galatasaraylısı ibretle Sarıyer Başkanını eleştirmektedir. Ne Tuaf değil mi?
Bir Başkan geçti Sarıyer Kulübünden.” Bugün ben buradayım, yarın o koltuklarda ben olacağım. Yönetim Kurulumuzdaki arkadaşlarım ve ben İbrahim BOZAN olarak yapılan yardım ve desteklerimizi geri almayacağız. Görevimiz boyunca yapmış olduğumuz maddi ve manevi tüm emeklerimiz kulübümüze hibedir”
Devlet geleneği farklıdır. Tayininiz çıktı emrederseniz efendim. Bunu anlamak zor! İngiliz kültürü alanlar bunu çok farklı algılarlar. Buna değinecegiz.
Bir değil. Birkaç Başkan geçti son zamanlarda kulübümüzden, Öyle Başkanlar geçti ki Çocuğunun hastalığı vesilesi ile yıllarca mücadele eden ve çocuğunu kaybettiği zaman dahi Sarıyerliyim diyebilen ve her türlü maddi manevi yardımlarını esirgemeyen bir Başkan geçti aramızdan.
Diğer taraftan, kendi hayatını ekonomik olarak garanti altına almadan çocuk yapmayı düşünmüyoruz diyebilen bir Başkan diye geçinen bir adam. Sarıyer Kulübüne ne verebilir ki!
Bir Başkan geçti Sarıyer Spor Kulübünden, Onurla. Gururla. Kimseyi kırmadan. Büyük küçük herkese saygı göstererek, Acısını içine katarak, Evladını kaybettiği halde kulübünü evladı bilerek. Multi milyarder olmadığı halde yaptığı yardımları hiçe sayarak, verilen görevi büyüklerim yap dedi. Yaptım diyebilecek kadar. Cesur. Dürüst, Korkmayan ve gururla hizmet eden bir adam gibi adam geçti aramızdan.
Konuşma metni yazacakken, Duygularını şiirlere dökecek kadar duygusal bir adam.
Ve ben derin düşünceler içerisindeyim. Para yüzünden çoçuk yapmayı sorun eden bir adam, Diğer tarafta Çocuğunu onyedi yaşında kaybetmiş ve aynı sene başkan olmuş kulübünü çocuğu kadar seven bir Başkan.
Sarıyer Spor Kulübü tarihinde adınız yazılırken, Çocuklarından daha çok Sarıyer Spor Kulübünü seven bir Başkan olarak yazılacaktır sanırım.
Oyun Bitti! Yazmıştık.
Ege’de Oyun Bozuldu! Şimdi yazdık.
Sular duruldu. Lakin bir lodos yaklaşmakta, Hava ise çok karanlık…
Mustafa BALCI..
03.06.2010
Hayır! Bugün siyasi yazmak istemiyorum. Hele ki ulusal siyasetten mümkün olduğunca uzak durmak istiyorum. Yani sizlere GAZZE den, Komor bandıralı Türk gemisi sıfatını kaybetmiş MAVİ MARMARA gemisinden veya İnsani yardım gemisinde bulunan Amerikan Gizli Operasyonlar Direktör yardımcısı EDVARD PECK ‘in www.foxnews.com.politics/2010/06/01 o gemide ne işi var diye sorgulamayacağım.
Ben bugün Ege deyim. Ne Rodos tan nede Mikanos tan bahsedeceğim, Ege nin ailesinden kısaca EGE BOZAN’ ın babasından bahsetmek istiyorum.
Ege BOZAN’ı 17 yaşında kaybettik, Bir Sarıyerliyi. Sarıyer Spor Kulübü nü seven ve hayranı olan bir insanı kaybettik. Haklısınız ömrü vefa etmedi. Ben Sarıyer Kulübünün maçlarına gelen EGE den bahsetmiyeceğim, o zaman derin yaralar açarım herkesin gönül içinde, ben en iyisi Ege’nin babasından bahsedeyim.
Hatırlarsınız 2009 yılın Aralık ayında bir “OYUN BİTTİ” köşe yazım vardı. Sanırım mesajı anladınız.
Yani! Bana şans verin diyerek, Babacan insanlardan icazet, Yardım ve destek alınarak oluşturulan Yönetim Kurulu ve Başkanından, Zaman zaman yardım aldığı kulübün duayenleri ni, Koltuk sahibi olduktan sonra hiçe sayarak yerden yere vuran, Tribünden geldim diyerek Başkanken taraftar zihniyetiyle davranıp kulübün genel ilke ve felsefesine karşı duran, Görevdeyken Divanı hiçe sayıp, Sonra kendisi Divanda yönetimde görev almak için çırpınan, Mevki ve kariyer içerisinde olduğu halde yerinin kıymetini bilmeyen bir Başkandan bahsetmiyorum!
Ben Sarıyer Spor Kulübü Başkanından Bahsediyorum:
Bir başkan geçti Sarıyer Kulübünden, “ Bir dönem kulübün içinde yönetici olarak bulundum, Gel Başkan olacaksın dediler. Geldim. Görevden Kaçmadım. Elimden geldiği kadar, Şahsi bütçem yettiği ölçüde yardım ettim. Şimdi ise görevi devretme zamanı, ben anlımın akıyla devrediyorum.” Mesajı aldım.
Resmi kanalların yardımları ne olacak? Bu kadar bilincsizce harcanan paralar ne olacak. Siz vermiş olduğunuz paralar karşılığında makbuz almışsınız. Bu parayı geri alacakmısınız?
“ Arkadaşlar malum 34 madde neticesinde sizlere merhaba ve hoş geldiniz demekten başka yapacak bir şeyim yok” ve laf hemen karambole getiriliyor bilinçli olarak. Evet yardım aldık. Hadi bakalım spekilasyonlar ve akabinde görevden taksimetre açılması. Yakışır mı bu!
Bir Beşiktaşlı çıkacak resmi katkıların hesabını soracak, Yani İsmail Ünal Beşiktaş’a şu kadar yardım yaptı! Buda başka bir Başkan’a zarar verir.
Sahneye bir Fenerli çıkar ve sayın Adnan Özcan dan hesap sorar. Buzdolabı ve çamaşır makinasından dolayı yönetimi ibra etmiyeceğim der.
Bir Galatasaraylı çıkar. paraları geri alacakmısınız. Verdiğiniz para karşılığında mabuz almışsınız der.
Maalesef bahçıvan değilim, Şayet olsak bile klorlu sularla bahçemizi sulamadık. Hep kuyudan su çektik. Kuyudan. Ve ne yazık ki, Genel Kurul üyeleri Sarıyer Spor Kulübü Genel kurulunda Sarıyer den bahsedilmemesine şaşırmış bir durumda, Ve mevcut oy kullanacak üyelerin Sarıyerli olmamasına şaşırmış bir durumda ibretle izlemektedir. Fenerlisi. Beşiktaşlısı ve Galatasaraylısı ibretle Sarıyer Başkanını eleştirmektedir. Ne Tuaf değil mi?
Bir Başkan geçti Sarıyer Kulübünden.” Bugün ben buradayım, yarın o koltuklarda ben olacağım. Yönetim Kurulumuzdaki arkadaşlarım ve ben İbrahim BOZAN olarak yapılan yardım ve desteklerimizi geri almayacağız. Görevimiz boyunca yapmış olduğumuz maddi ve manevi tüm emeklerimiz kulübümüze hibedir”
Devlet geleneği farklıdır. Tayininiz çıktı emrederseniz efendim. Bunu anlamak zor! İngiliz kültürü alanlar bunu çok farklı algılarlar. Buna değinecegiz.
Bir değil. Birkaç Başkan geçti son zamanlarda kulübümüzden, Öyle Başkanlar geçti ki Çocuğunun hastalığı vesilesi ile yıllarca mücadele eden ve çocuğunu kaybettiği zaman dahi Sarıyerliyim diyebilen ve her türlü maddi manevi yardımlarını esirgemeyen bir Başkan geçti aramızdan.
Diğer taraftan, kendi hayatını ekonomik olarak garanti altına almadan çocuk yapmayı düşünmüyoruz diyebilen bir Başkan diye geçinen bir adam. Sarıyer Kulübüne ne verebilir ki!
Bir Başkan geçti Sarıyer Spor Kulübünden, Onurla. Gururla. Kimseyi kırmadan. Büyük küçük herkese saygı göstererek, Acısını içine katarak, Evladını kaybettiği halde kulübünü evladı bilerek. Multi milyarder olmadığı halde yaptığı yardımları hiçe sayarak, verilen görevi büyüklerim yap dedi. Yaptım diyebilecek kadar. Cesur. Dürüst, Korkmayan ve gururla hizmet eden bir adam gibi adam geçti aramızdan.
Konuşma metni yazacakken, Duygularını şiirlere dökecek kadar duygusal bir adam.
Ve ben derin düşünceler içerisindeyim. Para yüzünden çoçuk yapmayı sorun eden bir adam, Diğer tarafta Çocuğunu onyedi yaşında kaybetmiş ve aynı sene başkan olmuş kulübünü çocuğu kadar seven bir Başkan.
Sarıyer Spor Kulübü tarihinde adınız yazılırken, Çocuklarından daha çok Sarıyer Spor Kulübünü seven bir Başkan olarak yazılacaktır sanırım.
Oyun Bitti! Yazmıştık.
Ege’de Oyun Bozuldu! Şimdi yazdık.
Sular duruldu. Lakin bir lodos yaklaşmakta, Hava ise çok karanlık…
Mustafa BALCI..
03.06.2010
Yorumlar