Kadı'yı yolcu ediyoruz


Geçmiş zaman içinde kalabalıklardan şikâyetçi olurduk Sarıyer’de… Trafik kalabalığından başlar; sahilde yürürken tanıdık kimse kalmadı, ne kadar geliştik ve çoğaldık, dağ, taş, tepeler doldu diyerek, serzenişte, latifede, isyanda, dönemsel yakınmalarda bulunurduk.

Köyler kent olmaya başlamıştı. Doğal olarak kentsel dönüşüm projesine destek oluyorduk. Yeni yerleşim birimleri, bin dairelik site adı altında mahalleler oluşmaya başladı. Yeşili kaybettik, Sarıyer’de olağan kalabalığın doğal artıklarından denizin lacivertini kaybetmeye başladık.

İsyan ettik. Yeter artık!

Herkes köyüne geri dönecek! Dönmedik.

O zaman bulunduğumuz yeri köye dönüştürelim?

Bunun için fazla acele etmeye gerek yok! Önce uyu ve kendini sakinleştir… Rahatlamaya çalış, gece besmele çekerek yat. Gündüz düşünme, kendini ilgilendirmeyen konularda konuşma zaten, SUS!

Toplum olarak uyutulmaya başladık. Ekonomik şartlar dahi bizleri ilgilendirmedi. ‘Mahallemizin sorunları mı bizi ilgilendirecek Allah aşkına’ düşüncesiyle tepkisiz toplum olduk.

Sarıyer de tüm resmi daireler taşınıyor! Sadece köy karakolları ve muhtarlıklar kalacak. Adliye, belediye, kaymakamlık, ilköğretim müdürlükleri, evlendirme dairesi… Yani aklınıza resmi gelen her şey taşınıyor.

Bankalar! Bunlara dair edindiğimiz bilgi dâhilinde bankalar kiralık uygun yer aramaya başlamışlar.

Artık sıkıntı ve dertler bitecek, ne de olsa trafik sorunu olmayacak. Park sorunu yok.

Eczanelerde rahatlama olacak. Hükümet Tabipliği taşınacağı için gelmişken şuradan ilaç alayım olmayacak.

Sabahın yedisinde kalkıp numara sırası için bekleme derdi bitecek.

Balık tezgâhlarında yedi çeşit balık olmasına bile gerek kalmayacak. Hangisini alayım karamsarlığına düşmeyeceğiz.

Lokantalarda benim yemeğim neden gecikti, sıkıntıları olmayacak. Marketlerde kasa başında bekleme yok. Şuna eminim ki pide kuyruğunda da beklemeyeceğiz.

Şimdi lokantaya gittiğinde mekân sahibi daha çok ilgilenecek. Markette hemen yanında torbayı taşıyan adam, çaktırmadan fileye konan Cumhuriyet altınları göreceğiz.

Geçmiş zaman içinde kalabalıklardan şikâyetçi olurduk Sarıyer’de… Trafik kalabalığından başlar; sahilde yürürken tanıdık kimse kalmadı, ne kadar geliştik ve çoğaldık, dağ, taş, tepeler doldu diyerek, serzenişte, latifede, isyanda, dönemsel yakınmalarda bulunurduk.

Köyler kent olmaya başlamıştı. Doğal olarak kentsel dönüşüm projesine destek oluyorduk. Yeni yerleşim birimleri, bin dairelik site adı altında mahalleler oluşmaya başladı. Yeşili kaybettik, Sarıyer’de olağan kalabalığın doğal artıklarından denizin lacivertini kaybetmeye başladık.

İsyan ettik. Yeter artık!

Herkes köyüne geri dönecek! Dönmedik.

O zaman bulunduğumuz yeri köye dönüştürelim?

Bunun için fazla acele etmeye gerek yok! Önce uyu ve kendini sakinleştir… Rahatlamaya çalış, gece besmele çekerek yat. Gündüz düşünme, kendini ilgilendirmeyen konularda konuşma zaten, SUS!

Toplum olarak uyutulmaya başladık. Ekonomik şartlar dahi bizleri ilgilendirmedi. ‘Mahallemizin sorunları mı bizi ilgilendirecek Allah aşkına’ düşüncesiyle tepkisiz toplum olduk.

Sarıyer de tüm resmi daireler taşınıyor! Sadece köy karakolları ve muhtarlıklar kalacak. Adliye, belediye, kaymakamlık, ilköğretim müdürlükleri, evlendirme dairesi… Yani aklınıza resmi gelen her şey taşınıyor.

Bankalar! Bunlara dair edindiğimiz bilgi dâhilinde bankalar kiralık uygun yer aramaya başlamışlar.

Artık sıkıntı ve dertler bitecek, ne de olsa trafik sorunu olmayacak. Park sorunu yok.

Eczanelerde rahatlama olacak. Hükümet Tabipliği taşınacağı için gelmişken şuradan ilaç alayım olmayacak.

Sabahın yedisinde kalkıp numara sırası için bekleme derdi bitecek.

Balık tezgâhlarında yedi çeşit balık olmasına bile gerek kalmayacak. Hangisini alayım karamsarlığına düşmeyeceğiz.

Lokantalarda benim yemeğim neden gecikti, sıkıntıları olmayacak. Marketlerde kasa başında bekleme yok. Şuna eminim ki pide kuyruğunda da beklemeyeceğiz.

Şimdi lokantaya gittiğinde mekân sahibi daha çok ilgilenecek. Markette hemen yanında torbayı taşıyan adam, çaktırmadan fileye konan Cumhuriyet altınları göreceğiz.

Sahilde sakin ve yer bulma sorunu olmadan çayımızı içeceğiz. Biz bize olacağız yani. Hep beraber ne mutlu.

Zaman tüneli açılsın, inanıyorum ki; Sarıyer halkı ve esnafı daha rahat, mutlu ve huzurlu günler yaşayacak. Ekonomik zenginlikler artacak.

Bizim köyde düzenlenecek olan 2011 esnaflar arası tavla şampiyonasına hakemlik yapmak istiyorum. Zar tutan, pul çalan ve ağlayanları tespit etmek için.

Genel seçimlerde bu esnaf kime oy atar? Malumunuz, cuma günleri kepenklerin kapanmasından bellidir. Hiç üzülme, sıkılma olmasın, sakın şikâyetçi olmaya da çalışmayın.

Köyümüzde kadı yok o da gitti efendiler!
Sahilde sakin ve yer bulma sorunu olmadan çayımızı içeceğiz. Biz bize olacağız yani. Hep beraber ne mutlu.

Zaman tüneli açılsın, inanıyorum ki; Sarıyer halkı ve esnafı daha rahat, mutlu ve huzurlu günler yaşayacak. Ekonomik zenginlikler artacak.

Bizim köyde düzenlenecek olan 2011 esnaflar arası tavla şampiyonasına hakemlik yapmak istiyorum. Zar tutan, pul çalan ve ağlayanları tespit etmek için.

Genel seçimlerde bu esnaf kime oy atar? Malumunuz, cuma günleri kepenklerin kapanmasından bellidir. Hiç üzülme, sıkılma olmasın, sakın şikâyetçi olmaya da çalışmayın.

Köyümüzde kadı yok o da gitti efendiler!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

1.2.3.4. YANLIŞ BİR DOĞRU ETMEZ.

ATATURK'UN OLUM SEBEBI SIROZ MUYDU?

SİYAH MARTI