BUNLARDAN KORKMAYINIZ.

İster spor olsun, ister yaşam hayatınızın her evresinde siyaset ile yakın temas kurun. Uzak kalmayın, ilgilenin, geçmiş dönemlerde yaşadığımız “Depolitizasyon” ülkemizin bu günlere gelmemize sebebiyet verdi uzak kalmayın.

Birey olarak mücadelenizi verin. Birey olarak siyasetten uzaklaşırsanız “Apolitik” olursunuz işte o zaman hedeflerine ulaşmış olurlar. Sizi uyutmaya çalışıyorlar Sessiz kalmayın.

Spor her zaman siyaset’in aracı olmuştur. Şayet mevcut yönetim Faşizm duyguları içine girince Sporla ilgilenmek kaçınılmazdır. Tarihi gerçeklerden kaçınılmaz. Bakınız;

Neden Futbol Federasyonu?

Ülkeyi yönetenlere “rahat” bir alan bırakılması, yönetimin sorgulanmasının engellenmesi noktasında futbol çok uygun bir araç olarak ortaya çıkmıştır. 1980’lerde Türkiye gibi, gelir dağılımının bozuk, büyük bir kesimin açlık sınırında yaşadığı az gelişmiş ülkelerde bu yola sıklıkla başvurulduğunu görmekteyiz. Aynı oyun 2007-2008 de açlık sınırlarının gittikçe daha da zorlandığı, kapitalizmin tüm ulusal mal varlığımızı ele geçirerek, gelir getiren kitlerin özelleştirme adı altında satılmasına göz yumularak aslında sömürü siyasetinin kısaca emperyalizmin bire bir ele geçirdiği toplumumuzda her türlü toplumsal tepkiler bir şekilde pasifize edilir. Ve Hükümetler bir uyuşturucu olarak Futbolu yönetmek isterler. Nitekim 1926 yılında kurulan faşist askerî cuntada göreve başlayan ve 1968 yılına kadar Portekiz’i yöneten General Antonio Salazar’ın “Futbol olmasaydı Portekiz’i yönetemezdim.” sözleri bu savı doğrulamaktadır. Futbol Türkiye gibi Brezilya, Arjantin, Portekiz gibi ülkelerde en çok başvurulan kitle pasifikasyon yöntemi olarak kullanılmıştır.

Uzak kalmayınız.

Bugün oynanan oyuna uzaktan değil yakından bakınız, Siyasi baskıyı hayatınızın her kesiminde gördüğünüz gibi boyutlarını da düşünün. Verilen mücadelenin aslında geride kalmış sağlam kalelerin teker teker ele geçirilmesi olarak görün. Gözlerinizi açın Futbol Federasyonunu ele geçirdiklerinde ne gibi kazançlar sağlayacaklardır. Nasıl imkânlara kavuşacaklardır. Sayın Başkanımız dediği gibi “Hayal Kurun” bakalım ne düşüneceksiniz aklınıza neler gelecek hedeflenen Futbol Federasyonumu yoksa başka amaçlar mı?

Sorgulayın!

TV’lerde neden sabah programlarının son beş senede prim yaptığını kendinize sorun. İhtiyacı olanlara kimlerin yardım adı altında aslında nasıl örgütlendiğini gözlemleyin. Yardım yapan kuruluşları inceleyin. Fazla uzaklaşmayın, kendinizi sorgulayın.

Neden Aziz Paul dediğimi anladınız! (mı)? Tekrar okuyun!

İyi niyetle, inançla başlamış bir hareketin nasıl kullanılmaya gittiğini temiz duyguların iş başa düşünce “artık sıra biz de şimdi bize destek vereceksin“ in karşılığını gördünüz mü? Yani iyi niyetle başlamış bir hareketin bölünerek farklı boyutlara gelmesini ve bugün yada bundan sonra kendi ilahlarını arayacaklarını bir düşünün! Bir iş adamı olarak tüm kazanımların hiç bir karşılık beklemeden sadece biraz zevk uzun vade de farklı bir camiada yöneticilik olan bu şahsiyetlerin dahi hazırlanmış TUZAK’A nasıl düşürülmeye çalışıldığını bir kere daha düşünün!

Bu koşullarda şimdi biz Aziz Paul’un azizliğine kurban olmuyor muyuz? OLUYORUZ.

Sarıyer Spor Kulübü Başkanını Aziz Paul durumuna düşüren kim? “SİYASET”.

Desteklese bir başka kaybedeceğiz, desteklemese gene kaybeden biz olacağız.

Koşulları zorlamak ve mecbur bırakmak için İDDAA’yı dahi nasıl kullandıklarını Başkanın demeçlerinden görüyorsunuz.

Bunlardan KORKMAYINIZ. Korkarsanız daha kötüsüne karşı DİRENEMEZSİNİZ.

TARAF OLUNUZ VE KARARLI OLMAKTAN ÇEKİNMEYİNİZ.

CUMHURİYETİNİZE VE SARIYER SPOR KULÜBÜNE SAHİP ÇIKINIZ.

Mustafa BALCI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

1.2.3.4. YANLIŞ BİR DOĞRU ETMEZ.

ATATURK'UN OLUM SEBEBI SIROZ MUYDU?

SİYAH MARTI