SİZİ ARADIK!

23 ŞUBAT 2008 tarihi önemli günlerden biri idi!

Bugünün muhataplarını ne kadar aramış olsak ta bulamadık. Aramak boşuna, yer yarılmış yerin altına girmişlerdi. Kaldırımdan, toprak yollardan, asfalt üstü çizilmiş beyaz boyalar altında kalmış olabileceğini düşünerek, çizgilere basmadan geçtiğimiz yol boyunca sağa sola bakarak yürüdük.

Hafif ısıran rüzgar la birlikte bayraklarımız ellerimizde Çayırbaşı’na doğru yol aldık. Muhabbet geçmiş ve gelecekle ilgilide olsa hayallere dalmak bazen içimizi rahatlatmış olsa da gerçekler acı gelmeye başladı. Umut’un adı acı olmuştu verilen sözlere her ne kadar sıcak ve bir beklenti içinde düşünmüş olsak ta geçmişle kıyaslamak, değerlendirmek kaçınılmaz oldu.

Eleştirmek, pek iyi bir gerekçe değildi, zaman tanımak, biraz fırsat vermek ve motivasyonu kırmamak lazım diye düşündük. Umut acıya dönüşmeden hissettiklerimizdi. Ne yazık ki beklentiler boşa çıktı.

Rezaleti gördük. Takım da ruhun kalmadığını gördük, kolej havasında tamamen gençlerden oluşmuş bir takımın yerine yaşlılar ordusu, mücadele azmini kaybetmiş bir birlerini dahi tanımayan, koşamayan, kendi sahasına kilitlenmiş bir takım gördük. Bu bizim takımımız mıydı yoksa sezon başındaki takımı anlayamadık, tanıyamadık. Zaten kimse kimseyi tanımıyordu, kahvaltıda yediğimiz zeytin boğazımıza düğümlenmişti.

Beraberlikler peşinden mağlubiyet, sabrımızı zorladığımız ve yazmadığımız o kadar haftalar geçti, samimiyeti inandığımız dostlarımızın, sabır taşlarının da çatladığını gördük.

Başkanımızın sözleri aklımıza geldi,

6 Yıl sonra UEFA dayız, 14 + 14 yapacağız, bizi izlemeye devam edin. Her türlü eleştiriye açığız, yalan ve yanlış bilgilerle bizleri internet sitelerinde eleştirenlere gereken cevabı vereceğiz. Kimseden korkmuyoruz, Sarıyer için geleceğin kadrosunu oluşturduk.

Günlerden 23 Şubat 2008 tarihi bir gündü,

Bilenler bilmeyenlere anlatacak bugünü;

Evine ekmek alamayan bir insanın maça gelişini yazacak, içilen sigaranın her nefeste dumanların nasıl isyana, küfür’e dönüştüğünü görecek bulutlar arasında. Kapıdan uğurlarken son kez “baba!” diyen çocuğuna şefkat ile gülümseyen bir adam, kapıyı bir sinirle çarpıp içeri giren adam, maçtan nasıl geldiğini anlayamayacak bir ailenin evinde sessizliği ve yalnızlığını anlayamayacak.

Bazıları boş şeyler bunlar diyecek.

Alışık olmadı böyle bir tarihi güne, ne içilen sigaradan çıkan duman yazılarını okuyabilecek, nede selam veren insanların Merhaba deme sebeplerini anlayabilecek, umurunda olup olmamayı umursamayanlar için umursanmayan bir gün olacak.

Ama sevenler, bilenler ve değer verenler için hayatın güzel bir günü daha geçecek bu Erkekler gününde.

23 Şubat 2008 Dünya Erkekler günüydü ve bizler Çayırbaşı sahasında ERKEK aradık.

Mustafa BALCI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

1.2.3.4. YANLIŞ BİR DOĞRU ETMEZ.

ATATURK'UN OLUM SEBEBI SIROZ MUYDU?

SİYAH MARTI