BİR AŞK HİKAYESİ

Bugünlerde hiç yazı yazmak gelmiyor içimden.hava 13 derece oldu.3 gün evden dışarı çıkmadım,bir grip olmuşum ki agır geçiyor yani,bayram günü öyle bir çarşıya indim bayramlaşma derken erkenden eve geldim.ertesi gün yine aynı vaziyet uff çekilmiyor keyifsizlik.
Hafta doldu.erol yazı bekler biz ne yazıcaz ki konuda kalmadı mubarek.zaten bir sayfa yer veriyor.uzun yazıyorsun yazının yarısı gidiyor.her taraftan tırpan durumları yani.aslında çok konu var yazılacak.geçmiş yazılarımı okurken ‘’Devam edelim mi?’’ yazı dizime pek te öyle cevap alamadım.devam etsem zaten ‘’kimse okumuyor ki.!’’gibi oluyorum.yazılara cevap alamıyorum.neyse zaman zaman ‘’Devam ederiz.’’icabında.!
Bu hafta pek ciddi konu bulamadım! Maçı zaten yazmak işime gelmiyor.Eyüp maçından sonra belki yazarım.en iyisi ‘’Moderatör,Editor.Admin alayına selam verip haftalık yazımızı bir Aşk hikayesi ile geçiştirelim.
Arnavutköy’ün Çilek leri çok meşhur dur.Zekeriyaköy’ün ise Kirazları.hele ki tarihi Kirazlı bahçeden yedinmiydi tadına doyum olmaz.kirazla çilegin yan yana gelmesi aşk hikayesi’nden çok.Lezbiyen ilişki gibi geliyor bana,iki kırmızıyı bir arada düşünemiyorum.her ne kadar allı beyaz benekleri olsada tepesindeki saçlarıyla dişiligin,tonbulluğunun ve yumuşak bedeninin yanına ince saplı tuttugun an kopan kirazı düşünemiyorum.bu entest bir ilişki gibi geliyor bana.

Biz yine de yaşanmış, Çengelköy Hıyarı ile Palamut’un aşkını anlatalım.

Hiyar,ince uzun,otsu bir bitkidir,Kabakgiller familyasındandır.Uzakdoğu kökenli dir.gevrek.sulu ve serinletici oldugundan sevilerek yenir.Hıyar’ın pek çok çeşidi vardır. Boyu 10 ila 20 santim arasında değişir.Açık ya da koyu yeşil renkli dir,üstü düz veya pürüzlü olanları var dır.Hıyar üretimi seralarda yapıldığı gibi genellikle bahçe ve tarlalarda yetiştirilir,bazıları isimini yetiştirildiği yere göre de alır,Çengelköy Hıyarı,Langa hıyarı gibi büyük degildir. Çengelköy hıyarı küçük ve pek lezzetli dir.langa hıyarı ise daha büyük ve kalındır.Bir de Acur cinsi vardır ki halk arasında pek sevilmez,Kornişon cinsi ise genellikle aşk hikayesi sonucunda meydana gelen cocuk gibidir.
Palamut,İstanbul tarihi kadar eski dir.yaşına ve boyuna göre değişik isimlerde anılır.en bilinen isimleri çingene palamutu,palamut ve torik tir.biz yinede aile yapısını bozmadan bilgilendirmek amacı ile aileyi tam yazalım.İlerde lazım olacaktır.önce Palamut Vanozu olarak dogar.Çingene Palamutu.Palamut.Kestane Palamutu.Zindalen.Torik.Sivri.Altıparmak.Peçuta. yani ailede en büyük reis Peçuta dır.Palamut vücudu uzunca,hafifçe yanlardan basık,füze şeklindedir.tüm vücudu iyi işlemiş pullarla kaplıdır,kafası ve ağzı oldukça büyük,gözleri iridir.sivri kronik dişleri bulunur,araları açık oldugundan dişleri pek fazla kesmez.rengi koyu mavi,yeşil veya çelik mavisi yanları ve karnı beyaz dır.yanlarından 12 adet çizgi vardır.2 yaşını tamamlayıp torik olan palamutlar Cinsel olgunluga erişirler.üremeleri Mayıs ,Haziran aylarında olur.hatta Agustos a kadar sürebilir.yurdumuz sularında Eylül sonunda Ekim ayı içinde meydana çıkarlar.lakin korkunç yırtıcı dır.genelde Hamsi,Çaça,Gümüş,İstavrit,Uskumru gibi kendinden ufak balıklarla beslenirler.Kendi türünün ufaklılarınıda yiyerek yamyam özelliklidirler.Rüzgar kuzey yönlü ise kıyılara daha yakın yerlerde ve İstanbul boğazının karadeniz girişinde palamuta raslanır.’’Bu aşk sariyer demi yaşanıyor yoksa?’’

Bu ikili birbirinden ayrılmaz bir parçadır.Palamut Hıyarsız.Hıyar Palamutsuz yenmez,aşk hikayesi böyle başlar midenin derinliklerinde.önce yetiştirilirler her biri kendini yetişkin olarak gördügünde hıyar tarlasında rahat durmaz filizlendikçe filizlenir tarlanın kabadayısı zanneder kendisini.daha tohuma kaçmadan salarlar Pazar’a topluma yarasın diye.yoksa Hıyar olarak yaşama fazla devam edemeyeceginden çürüyüp gidercektir,zaten halk dilinde çok turfandaydın (Kornişon) ama hıyar gibi oldun.yakında langa ya benziyeceksin.derler.
Palamut nazlıdır.her zaman her yerde,kah bu köşe başında.şimdi burdan geçti yok arka mahallede gözüktü gibi her yerde bulunmaz.narin dir o,toplumun en kibar ve sevimli güzel bir canlısı dır, allı, pullu,kırmızı yanaklı,kalın dudaklı,adeta sex kokan,görünce en kadayısını dahi cezbeden dilber dudaklıdır,peşinde koşturur.zengini,fakiri,merakla bekler, uzaktan zamanı saati günleri ayları hesaplar,fakiri umut diye yerken.zengini tecavüz eder muhtereme,heleki delikanlı Rakı yanında olunca artık tecavüz kaçınılmaz olur.işte o zaman ,ne fakir narin yapısını görür palamut’un imrendigini unutur,nede zengin kokusun duyar.artık birleşme kaçınılmazdır.

Ne oluyorsa burda başlar Aşk Hikayesi.Hıyar oglu hıyar soyulmamış olarak sadece yıkanmış,temiz bir vaziyette beklerken yavuklusunu.Hiyar Gibi.garibim ince kuyruklu nazlanır daha,üzülür.canı kolay cıkmaz.daha dur bakalım sıradan gidilecektir gerdege ,ellendikçe ellenir.sıvazlanır palazlanır.okşanır.yıkanır.gelinlik pulları ayıklanır,ve ilk buluşması başlar sağdıç dedigi güvendigi beyaz önlüklü genc dilim dilim doğrar garibimi.kanını çıkana kadar,her türlü emellerini gerçekleştirir.artık ne canı kalmıştır.nede posası.sadece kılçıkla,bir vücudu kalmıştır cansız.atarlar izgaraya.dilim dilim.kafası koparılmış.kimisi boylu boyunca. Pişer garibim ses çıkmaz.
Cengaverler bekler onu masada artık sabır kalmamıştır bir büyük KaraEfe Rakısı bitmiş,ikinciye ramak kala,palamut ta çıka gelmiştir.Hıyar bekleye dursun zaten tuzlu tuzsuz yataga rakı ile girmiştir.oysa palamut daha masada.neyi bekliyorsun be oğlum! Adamın Biri,alır çatalı sol taraftan,bıçagı sagdan dolaştırır hafif kuzey rüzgarı gibi.çıkarır kılçıgı.ve çatalının uçundan, hafiften yanmış derisinin yanında bir de kırmızı sogandan dişler,agızda palamut,dişler arasında dil sortileri ile kıvranırken, birden anason kokusunu duyar.yudumlanır.artık, palamut kendinden geçmiş ölmüş bitmiş.yıkılmış.bir tek canı kalmamış.çignenmiş.ezilmiş.üstüne üstlük rakı ile de bogulmuş.tam yutulucak kennnn.Hıyar,bekler de bekler ! artık hıyarın ne ile karşılaşacagı hiç belli degil dir yatagında ,dışarıda gördüğü palamut mu gelen.yoksa ,yoksa,yoksa,evet o.o.o.o.Vah canım.Vahhh… (gene sayfa bitti yaa..biraz yer aç Admin hikaye uzun yaa…)
Ne..Maçımı yazaçaktım.Onu bizim PALAMUT lara söyle !.Ne var ki neyi yazayım.yazıyorum cevap yok.Bütceden yazıyorum.tepki yok.Parasızlıktan yazıyorum.tepki yok.Genel Kurulu yazıyorum.cevap yok.Kazanılmış ve takdir edilmesi gereken,kahraman insanlar var.takdir eden yok.Karaefe Rakısı gibi adamlar bin bir dereden bir Olay meydana getirdiler.halen daha atıp tutan çok.Çiçek gibi takım vardı.yapraklar bir den soldu? daha ne diye ? Niçin yazayım ki.?

İnan kendimi Hıyar gibi hissediyorum yaa Mustafa Balcı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

1.2.3.4. YANLIŞ BİR DOĞRU ETMEZ.

ATATURK'UN OLUM SEBEBI SIROZ MUYDU?

SİYAH MARTI