ZAMAN VE GELECEK

Gelecekte bir gün gelecek. Amaç geleceği yakalamak. Bugün belki yarın belki yarından da yakın dediğimiz günler ve zaman, sabah, öğlen belki yarın; lakin karamsarlık sürdüğü sürece uykuların derin derin uykuya daldığı et yığını insanların, hani sabahları uyanmak istemediğimiz günlerde işte, belki roman yazdığımız, çocuklarımıza masal anlattığımız günlerde hani, palamut misali işte. Zaman bu ya, mevsim balıkçılık günlerinde yasakların dahi yasak olduğu bu zamanlarda belki, bu sabah uyandığımda işte, Bodrum’un ara sokaklarında denize yakın bir bölgede sabah ay ışığı altında yakamozları seyrederken işte, hani uzak mı uzak bir bölgede güneşin kavurduğu zamanlarda ve ben tatil değil de çalışırken hani. Gazeteden ve t.v den bi haber olduğum zaman diliminde işte, Torba’da torbaları doldururken canım. Pek öyle uzak ta değil tabi. Muhabbetin bol günlerinde, mutlulukların ve kadehlerin kalktığı gecenin bir yarısında sabah koyda henüz ışıklar çakmadan, yağmur beklerken havanın ay ışığı altında, belki yağar diye beklediğimiz günler bu günler. Ve hayatı yeniden yaşamaya çalıştığım gün be gün heyecan ve mutluluk içinde. Evet… Evet. Mutluluk ve korkunun var olduğu zaman dilimindeyim.

Bir kitap çalışması içindeyken, yıllardır ‘’Ankara’ya Yürümek’’ adı altında maalesef insanlar Ankara’yı mesken tutmuş. Yürümekle yol aşınmaz misali, yürü ya kulum dediğimiz günler değil bu günler, işimiz “Allah’a kalmadı?”. Çareyi kendimizin bulduğu bu günlerde zaman zaman çalışırken ben; üzüntülerimin depreştiği, dertlerimin paylaşıldığı bu sabah zamanı işte sorunlarım... Gazete sayfaları, bakmadığım okumadığım. Sütunlar.? Artık ilgilenmiyorum satır araları ile. Okumuyorum utancımdan. Bir sayfa daha açmak gelmiyor içimden. Değil mi ki bir bomba haberi, değil mi ki bir insan ölmüş, zaman zaman bir kaç insan?. Ve dostlarım… Kader birliği yaptığım dostlarım işte. Tepkisel ama matematiksel hesapların her daim peşinde koştuğu İrfan Kaban. Erol Abik. Dostlarım. Ve bendeniz şahsı şahaneleri Balcı.

Bugun ne degıldır ‘ı yazmak ıstemıyorum.Gundem oldukca kabarık.uzuntuluyum.bunları hak etmedıgımızı dusunuyorum.uzaklarda olmak degıl kacmak ıcın mazeret daha yakın hıssetmek her seyı.bombaları.olumlerı.vurulan ınsanları.,yaralıları .mesru hak olarak gosterılen bır polıtıka ve gundem sıyaset?….

Problem yasamak ve yasamak olmalıdır.ana sıloganımız.yasamak ıcın oldurmek ıse asıyene ben hazırım.oldurmeye oldurulmeye.Cumhurıyet ıcın ıste ? ,Sehıt olmak degıl amacım.korku dagları sermıyorum .ıntıkam duygularım yok. Sadece mutlu olalım ıstıyorum.mutlu olalım.

Ama Nasıl….

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

1.2.3.4. YANLIŞ BİR DOĞRU ETMEZ.

ATATURK'UN OLUM SEBEBI SIROZ MUYDU?

SİYAH MARTI