BİLİNMEYENİ YAZMAK!

Tarih tekerrürden ibarettir. Bu kelime, hayatta çok karşılaştığım olayların her defasında tekrarlanmasından dolayı kullanmaktan sıkılmadığım bir atasözü. Ne kadar güzel, Düşünene ibret verici, Gerçeği yansıtması ve hatırlatması.

İnsanlar komplekslerinden arındıklarında, Kişisel iletişimlerini daha güzel kurmaya başlıyor, Çevresini dolduran sahte gülücüklere, Hayal ötesi plan ve projelere, Umutların yok oluşmasına sebebiyet veren kırgınlıklara ve bunun oluşmasını sağlayan faktörleri bilinçli bir şekilde düşünüp olumlu hareket ettiğinde, Kompleks denen meret maalesef kendiliğinden yok oluyor.

“ Ben bunları aştım! İnsan kendine bunları söyleyebilmek için ayna ile yüzleşmelidir.” O zaman doğruları bulacaktır. Kompleks, Sessizliği ve Korku’yu beraberinde getirir. İçine kapanmak, Zamanla durgun geçen günleri başarısızlık olarak kabullenilmesi düşüncesi, İster istemez içimizde çoğalmaya başlar. Kabullenmek ve yıkım.

Zor günleri yaşamak, İyi geçen günlerin olumlu değerlendirilmemesinden kaynaklanır. Nasıl ki, İşiniz de ileriyi görebiliyorsanız. Camia içinde de danışmak ve yılların tecrübelerinden faydalanmak, İleriyi rahat görmeyi sağlar. Çevremizde veya bizler yaptığımız eleştirilerde yapıcılığı ve iyi niyeti, “Anlayana doğru olarak, Anlamayana da ters yazılar yazarak” izah etmeye çalışıyorsak bütün hepsi zor günlerin en kısa zamanda atlatılması içindir.

Nasıl! Maçı kazandık ve seviniyoruz. Ne güzel.

Şimdi bütün yazarlar yazılarını köşelerde yazacaklar, Sevinç naraları atacaklar. Kazandık işte bu! Sarıyer artık düzgün yolda, Takımımız düzeliyor. Ben yazmıştım. Hatta daha ileri giderek tahmini yapılan kadrolar ve ben demiştim!

Hayır! Sen yazmadın! Sen söylemedin! Sen yapmadın!

“O Yaptı? “ Bir sihirli değnek zor günler yaşanırken elini taşın altına sokması sağlandı.
İnsanlar kompleks takıntılarından kurtulunca, Aynaya bakınca, Sarıyer Spor Kulübünde her şeyi para halleder kuralının geçmediği anlaşıldı. Kazın ayağı öyle değil. Yazılanlar aslında gerçekleri değil, Sadece sevinçleri anlatır. Maç kritiklerini yazmaktan ibarettir. Toz pembe dünya!

Zor olan bilinmeyeni yazmak!

Nasıl kazandık diye sordum? Kendime!

Yaşananlara baktım. İstifalar olmuştu, Olmak zorunda olanlardı. Yaşanması gerekiyor du. Bunu izah etmek ne kadar zor olsa da, Doğru olandı yapılan hareket. Küme düşme potasında olan bir kulüp fire vermek zorundaydı. Düşünceler başarı için duygusallığa yer olmadığını gösteriyordu. Feda edilmeliydi.

“Elbette çaresi bulunmalıydı ve DİVAN KURULU başarısızlık neticesinde toplanacaktı. Kulüp zor bir dönemece girmiş ve gereken çalışmalar başlatılacaktı. Bu Başkandan habersiz de olabilirdi. Zorunluluk yoktu! Başkan’ın sonradan haberi olacak ve acilen kulübe gelecek, Benden habersiz mi toplanıyorsunuz? DİVAN KURULU BAŞKANI haber vermek zorunda olmadıklarını izah edecekti.”

DİVAN KURULU tarihi toplantısı görüşmeye açılacak ve gündem belli (?) konuşmalara geçilecek Önce mevcut üye kayıtları ve havle gidiş sonra ana konuya geçilecek konuşulanlar………………………………Aralarında Sır olarak kalacaktı. Toplantı böyle bitmek üzereydi DİVAN KURULU BAŞKANI toplantıyı kapatıyorken geldiğiniz için hepinize teşekkk….”Bir dakika sayın Başkan burası Yönetim Kurulu değil. Divan Kurulu. Ben Adnan ÖZCAN, DİVAN KURULU ÜYESİ OLARAK KONUŞUYORUM.,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,, ben Adana ÖZCAN sam……… ……………………………………………..diyerek “Nala mıh çakar” toplantı biter.”

“Adnan ÖZCAN YENİDEN DİRİLİŞİN İLK İSYAN BAYRAĞINI ELİNE ALMIŞTI” tarihin Bugününe şan ve şerefle not düşülecekti.”

Bugün tarihe bir not olarak düşülmüş ve klavyenin tuşları kullanılarak Sarıyer Spor Kulübü Tarihi Şubat 2009 DİVAN KURULU ACİL OLARAK TARİHİ BİR KARAR VERMEK ÜZERE TOPLANDI! Sayfalarında tüm konuşulanlar harfiyle yazılacaktı!

KARAR!............................................. Oy birliğiyle alınmıştır.

Herkes beklemeye başladı, farklı gelişmeler birbirini izliyordu, Toplantıdan kalkılmak üzere ve Başkan, Divan Kurulu Başkanına İSTERSENİZ BIRAKABİLİRİM!

“Bizler sizden yararlanmak istiyoruz. İyi ve doğru bir şekil de!”
Sanırım toplantıya katılanlar dan her biri sayın Başkanımızın yaşı kadar ve fazlası ile Sarıyer kulübünde idarecilik yapmış olan insanlardı bunu hatırlatmışlardır sanırım.

Sayın okuyucular, Sarıyerli Eski Kurtlar bu güne kadar Sarıyer Kulübü’ne Başkanlık yapmış insanları hiç bir zaman bir maçlık Başkanlık yapmış olsalar da, Son maçları dahi olsa onları yalnız bırakmaz ve her zaman yanında olurlar. Her ne kadar başarısız olsalar da en yüce değeri verirler ve sahip çıkar ve hiç bir zaman bir damla su verenle seller akıtan arasında fark aramaz. Başkan her zaman Başkan dır. Para verip te bilmeyene de Başkanlığı kendilerine görev kabul ederek öğretirler. Sahip çıkarlar.

Bir kaç gün geçer. Uykusuz. Derin düşünceler içerisinde. Ve DANK eder. Şimşek çakar.

Acilen DİVAN KURULU BAŞKANI ve SİHİRBAZ Başkan tarafından kulübe çağrılır.

Divan Başkanı bir makale kaleme alır, Bir günlük makale hemen yayınlaman lazım. Şimdi gönderiyorum! “BU MAÇI KAZANIRIZ” yayınlanır. Makalede şifre yoktur. Ne konuşulduğu ve mesaj açıktır. “SİHİRBAZ devreye girmiştir.”

MAÇ KAZANILMIŞTIR!

Yazarlar köşelerinde maçın kritiklerini yazmaya başlarlar! Her kes mutlu ve huzurlu!
Ne yaşananlardan haberleri var, Ne çekilen çilelerden! Onlar her zaman başarıyı, Galibiyeti, Kazanmayı, Şampiyonluğu ellerinin altında görmek isterler.

Bende noktalı yerleri dolduramanın çaresizliği içinde, Sadece gerçekleri yazarak, İnsanları kendileri ile yüzleştirerek sert ve çirkin yazılarıma devam ediyorum. Kimse den izin almadan kendi yazdığımı kendim yayınlamanın özgürlüğü içinde.

Mustafa BALCI.
23.02.2009

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

1.2.3.4. YANLIŞ BİR DOĞRU ETMEZ.

ATATURK'UN OLUM SEBEBI SIROZ MUYDU?

SİYAH MARTI